Sitemizde, siz misafirlerimize daha iyi bir web sitesi deneyimi sunabilmek için çerez kullanılmaktadır.
Ziyaretinize varsayılan ayarlar ile devam ederek çerez politikamız doğrultusunda çerez kullanımına izin vermiş oluyorsunuz.
X

Madde 219

II. Edinilmiş mallar

II. Edinilmiş mallar

Madde 219 - Edinilmiş mal, her eşin bu mal rejiminin devamı süresince karşılığını vererek elde ettiği malvarlığı değerleridir.

Bir eşin edinilmiş malları özellikle şunlardır:

1. Çalışmasının karşılığı olan edinimler,

2. Sosyal güvenlik veya sosyal yardım kurum ve kuruluşlarının veya personele yardım amacı ile kurulan sandık ve benzerlerinin yaptığı ödemeler,

3. Çalışma gücünün kaybı nedeniyle ödenen tazminatlar,

4. Kişisel mallarının gelirleri,

5. Edinilmiş malların yerine geçen değerler.

I-) Yargı Kararları:

1-) YHGK, T: 01.07.2021, E: 2020/8-458, K: 2021/889:

“…Özel Daire Bozma Kararı:

… Eşler, 22.08.2003 tarihinde evlenmiş, 12.10.2009 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün 09.07.2012 tarihinde kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarihte sona ermiştir (TMK mad.225/ son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 Sayılı Kanun mad.10, TMK madde 202/1). Dava konusu ... Sağlık Hizmetleri Turizm İnşaat Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti eşler arasında evlilik birliğinin kurulmasından önce 08.09.1999 tarihinde kurulmuştur. Anılan şirkette davalı-karşı davacı eşin şirketin kurulmasından itibaren ve evlilik birliğinin devamı süresince %98 hissesi bulunduğu anlaşılmakta olup bu hisse davalı-karşı davacının kişisel malıdır. Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı olduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır (4721 Sayılı TMK madde 179).

Kişisel mal niteliğindeki şirket hissesi üzerinde davacı eşin mal rejiminin tasfiyesi sonucu oluşacak alacak hakkı bulunmamaktadır. Ne var ki; aksi kararlaştırılmadığından evlilik birliğinin kurulmasından boşanma dava tarihine kadarki döneme ilişkin olarak davalının şirketteki hissesine düşen gelir edinilmiş mal olduğundan, mevcut ise tasfiye davasının konusu olabilir.

Mahkemece yapılacak iş; evlilik birliğinin kurulduğu 22.08.2003 tarihinden mal rejiminin sona erdiği 12.10.2009 tarihine kadar, dava konusu şirketin kar edip etmediğinin, kar etmişse davalı eşe şirket kar payı (temettü=kazanç) ödenip ödenmediğinin, ödenmişse mevcut olup olmadığının ya da herhangi bir yatırıma dönüştürülüp dönüştürülmediğinin, kar payı ödemesi yapılmamışsa karın şirkete yatırım olarak kullanılıp kullanılmadığının araştırılıp belirlenmesidir. Kar payı ödemesi yapılması veya karın şirkete yatırım olarak kullanılması durumunda, bu miktarların mal rejiminin sona erdiği tarih itibarıyla ulaştığı reel değer belirlenerek mal rejiminin tasfiyesinde göz önünde bulundurulmalıdır.

Ödenmiş kar payının mal rejiminin sona erdiği tarihte mevcut olmaması durumunda ise; iddia ve savunma doğrultusunda toplanan tüm deliller, ailenin ekonomik ve sosyal statüsü, yaşam standardı ve hayatın olağan akışına göre aile harcamasında kullanıldığı kabul edilen makul miktar belirlenip çıkarıldıktan sonra, kalan miktarın mal rejiminin tasfiyesinde gözetilmesi gerekir. Yukarıdaki değer tespiti, belirleme ve hesaplamaların yapılabilmesi geçen gerek görülürse mali müşavir, bankacı ve hesap bilirkişi veya bilirkişilerinden de yardım alınmalıdır. Mahkemece, yukarıda açıklanan Daire’nin ilke ve uygulamalarına göre araştırma ve inceleme yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuş, bozmayı gerektirmiştir…” gerekçesi ile karar bozulmuştur.

 

12. Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; somut olay yönünden evlilik birliğinin kurulmasından (22.08.2003), boşanma dava tarihine (12.10.2009) kadarki döneme ilişkin olarak davalı-karşı davacının şirketteki hissesine düşen gelir açısından davacı-karşı davalı tarafın kâr payı talep hakkının bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.

 

 22. Türk Medeni Kanunu’nun 220. maddesine göre eşlerin edinilmiş mallara katılma rejiminin başlangıcında sahip oldukları her türlü malvarlığı değerleri edinme şekline bakılmaksızın kişisel mallardan sayılmıştır. Dolayısıyla eşlerin evlenmeden önce edinilmiş olan şirket hisseleri kişisel mal olarak kabul edilecektir. Ne var ki aksi kararlaştırılmadığından evlilik birliğinin kurulmasından boşanma dava tarihine kadar ki döneme ilişkin olarak davalı-karşı davacının şirketteki hissesine düşen geliri edinilmiş mal grubuna dahil olduğundan, mevcut ise tasfiye davasının konusu olabilir.

23. O hâlde mahkemece evlilik birliğinin kurulduğu 22.08.2003 tarihinden mal rejiminin sona erdiği 12.10.2009 tarihine kadar anılan şirketin kâr payı hususunda Özel Daire bozma kararında belirtilen hususlar yönünden araştırma yapılması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekmektedir. …”

Not: Bu karar, özellikle TMK m. 219/f. 2, b. 4 ile ilgisi dikkate alınarak yayımlanmıştır.

2-) Y. 8. HD, T: 06.04.2021, E: 2019/1098, K: 2021/3188:

“… Dava konusu taşınmaz, evlilik birliği içinde eşler, arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu 14.04.2008 tarihinde, davalı eşe annesi tarafından tapuda devir edilmiş olup, devrin ölünceye kadar bakım akdi karşılığı yapıldığı sabittir. Tasfiyeye konu taşınmaz, evlilik birliği içinde başlayan ve boşanma davasından sonra da devam eden bakım borcu karşılığında edinilmiş, yani taşınmazın karşılığı olan edim (bakım borcu) boşanma davasından sonra da devam etmektedir.

Tüm bu açıklamalara göre, taşınmazın bir kısmı evlilik birliği içinde emek karşılığında edinildiğine göre, ölünceye kadar bakma sözleşmesinin yapıldığı tarih ile edimin devam ettiği boşanma dava tarihinden sonraki/bakım alacaklısının vefat ettiği tarihler, evlilik birliği içindeki süreler dikkate alınarak, edimin tamamının süresinin evlilik birliği içindeki edim süresine oranı belirlenerek, bu oran ile taşınmazın tasfiye (bozma ile güncelliğini yitireceğinden bozmadan sonra verilecek karara en yakın tarih) tarihi itibariyle sürüm değeri çarpılmak suretiyle bulunacak artık değerin yarısı üzerinden davacının katılma alacağı hesaplanmalıdır. …”

Not: Bu karar, özellikle TMK m. 219/f. 1, b. 1 ile ilgisi dikkate alınarak yayımlanmıştır.

3-) Y. 8. HD, T: 28.11.2019, E: 2019/5567, K: 2019/10676:

“… Mahkemece, ...plakalı araç davalı adına kayıtlı olmadığından katılma alacağı hesabında değerlendirilmediği gerekçesiyle bu araç yönünden davanın reddine karar verilmişse de, bu görüşe katılma olanağı bulunmamaktadır. Şöyle ki, davacı taraf, dava konusu aracın evlilik birliği içinde edinilen davalı adına kayıtlı ... plakalı aracın satışından elde edilen gelir ve 12.05.2010 tarihinde bankadan çektiği kredi kullanılarak alındığını, ancak davalının annesi adına kaydedildiğini iddia etmiş, davalı taraf ise, annesinin kişisel malı olduğunu savunmuştur. Eksikten getirtilen Emniyet Müdürlüğü yazısından, dava konusu 1996 model ... marka ...plakalı aracın 24.09.2010 tarihli noter satışı uyarınca 24.09.2010-16.03.2012 tarihleri arasında davalının annesi adına kayıtlı olduğu görülmektedir. Dosya arasında bulunan bilgi ve belgelerden; dava dışı ... plakalı aracın evlilik birliği içinde 02.09.2008 tarihinde davalı adına kaydedildiği ve 21.05.2010 tarihinde üçüncü kişiye satılarak devredildiği, davacı tarafından 12.05.2010 tarihinde ... 5.300 TL bedelli 48 ay vadeli tüketici kredisi çekildiği, boşanma dava tarihi olan 10.06.2011 tarihine kadar 12 taksidin ödendiği, 36 taksidin sonraya kaldığı anlaşılmaktadır. Boşanma dava dosyasında tanık olarak dinlenen davacı tanıklarından ...’ın 05.03.2012 tarihli duruşmada “ Ben 10.10.2010 tarihinde bu binada kapıcı olarak göreve başladım, taraflar zaten o binada sakin idiler...Ben başladığımda davalı binada yönetici idi...kendisinin ... marka özel otosu vardı. Sitenin park yeri var. Oraya gelir neresi boş ise oraya park edersiniz. Arabasını görürdüm...Aracı eski model bir ... idi...” şeklinde, …a’nın aynı tarihli duruşmada “Tarafların müşterek hanesi bir site içindedir. Bu sitede üç güvenlik görevlisi vardır...ben bu gececi iki görevliden biriyim. Davalı sitede bir yıl yöneticilik yapmıştır. Kendisinin ... marka bir otosu var, arabadan fazla anlamam ama bu arabanın biraz yaşlı olduğunu biliyorum...” şeklinde beyanda bulundukları görülmektedir. Dava dışı ... plakalı aracın satış tarihi, davacı tarafından çekilen kredinin tarihi, dava konusu ...plakalı aracın edinme tarihi, yukarıda bahsi geçen tanık beyanları ve tüm dosya kapsamı dikkate alındığında, dava konusu aracın 2008 yılında davalı adına kaydedilen dava dışı aracın satışından elde edilen bedel ve davacı tarafından bankadan çekilen kredi ile alındığı ve davalı tarafından kullanıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda davalının annesi adına kaydedilen dava konusu ...plakalı aracın edinilmiş mal olduğunun kabulü gerekir. Mahkemece dava konusu araç edinilmiş mal olarak kabul edilerek Daire’nin yukarıda belirtilen ilke ve esaslarına göre iddia ve savunma çerçevesinde inceleme yapılarak hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile bu araç yönünden davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. …”

Not: Bu karar, özellikle TMK m. 219/f. 2, b. 5 ile ilgisi dikkate alınarak yayımlanmıştır. Bu hükümle ilgili bir diğer mesele de, milli piyango biletine isabet eden ikramiyenin hangi mal kategorisine gireceği hususudur. Yargıtay 8. Hukuk Dairesi, biletin bedeli edinilmiş mallardan ödenmişse ikramiyenin edinilmiş mal olarak nitelendirilmesi gerektiği sonucuna varmıştır. Yargıtay 8. HD’nin T: 27.06.2014, E: 2013/7361, K: 2014/13668 sayılı kararı için bkz. TMK m. 222.

4-) Y. 8. HD, T: 13.05.2010, E: 2010/383, K: 2010/2557:

“… Dava, katılma alacağı istemine ilişkin bulunduğuna göre, davalının edinilmiş malının (T.M.K.nun 219.m) değerinden varsa bu mala ilişkin borçlar çıkarıldıktan sonra kalan artık değerin (T.M.K.nun 231. m) yarısı üzerinden (T.M.K.nun 236/1. m) tarafların kazanılmış hakları da dikkate alınarak hüküm kurulur.

T.M.K.nun 219. maddesi 1. fıkrası hükmüne göre her eşin bu mal rejiminin devamı süresince karşılığını vererek elde ettiği malvarlığı değerleri edinilmiş maldır. T.M.K.nun 222/1. maddesine göre belirli bir malın eşlerden birine ait olduğunu iddia eden kimse, iddiasını kanıtlamakla yükümlüdür. Somut olayda; davaya konu taşınmazın davalının kişisel malı olduğu kanıtlanamamıştır. Her ne kadar; davalı evlenmeden önce çalışması karşılığı birikimi ve ailesinin katkısı ile taşınmazın satın alındığını ileri sürmüşse de, bu yön ispatlanamamıştır. T.M.K.nun 222. maddesi son fıkrası hükmüne göre bir eşin bütün malları aksi kanıtlanıncaya kadar edinilmiş mal kabul edilir. Buna göre, davaya konu taşınmazın sürüm değerinin belirlenerek hesaplanacak artık değerin yarısı karşılığı bedelin katılma alacağı olarak belirlenmesi ve taleple bağlı kalınarak hüküm kurulması gerekirken, hatalı niteleme ve değerlendirme sonucu davacı tarafından davalının banka hesabına gönderilen miktar ile taşınmaz üzerine inşa edilen binaya katkısı karşılığı bedelin toplamının taşınmazın alım tarihindeki değerine oranlanarak bulunan oranın taraflarca kabul edilen sürüm değeri ile çarpımı sonucu bulunan miktarın toplam alacak miktarı olarak kabulü doğru değildir. …”

5-) Y. 2. HD, T: 09.06.2008, E: 2007/10436, K: 2008/8191:

“… Davalı adına kayıtlı olan ticarethane, taraflar arasında mal ayrılığının geçerli olduğu dönemde alınmış olup, bu ticari işletme edinilmiş mallara katılma rejiminde davalının kişisel malıdır. Bu işletmenin 01.01.2002’den sonraki geliri ise edinilmiş maldır. (TMK. 219/3) Boşanma davası 07.06.2004 tarihinde açılmış olup, boşanma ile sonuçlanmıştır. O halde, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihinden edinilmiş mallara katılma rejiminin sona erdiği 07.06.2004 tarihleri arasındaki davalıya ait ticarethanenin gelirinin gerektiğinde bu konuda bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle tesbiti ve taraflar arasında Türk Medeni Kanununun 221. maddesi gereğince yapılmış olan bir sözleşme olup olmadığı da araştırılıp sonucu uyarınca bir karar vermek gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır…”

Not: Karar için ayrıca bkz. madde 221.

6-) Y. 13. HD, T: 12.04.2004, E: 2003/15455, K: 2004/5163:

“… Davacı eş, davalı ile birlikte 6-7 yıl kooperatif aidatlarını ödedikten sonra daire sahibi olduklarını ancak dairenin davalı adına kayıtlı olması nedeniyle katkı payının ödetilmesin(i) i(st)emiş olup, dosyadaki delil(l)erden 1991-1998 yılları arasında kooperatif aidatlarının ödendiği dairenin, 22.06.1999 tarihinde davalı adına tapusunun alındığı anlaşılmaktadır. … yeni Medeni Kanunla kabul edilen edinilmiş mallara katılma rejimi 01.01.2002 tarihinden itibaren edinilen mallarda uygulanabilir. Dava konusu olayda ise kooperatife üye olmak suretiyle 22.06.1999 tarihinde dairenin tapusu alınmış olduğundan taşınmazın satın alındığı tarihte yürürlükte bulunan 743 sayılı Türk Medeni Kanunu hükümlerinin olaya uygulanması gerekir. Dosyada bulunan 10.05.2003 tarihli bilirkişi raporunda davacı ve davalının kooperatif üyeliği süresince gelirleri karşılaştırılmış, davacının katkı oranın % 26, davalının katkı oranı ise % 74 olarak belirlenmiştir. Davacı, davalı adına kayıtlı olan taşınmazın iktisap tarihine göre ancak katkı payı oranındaki bedelin ödetilmesini isteyebilir. Mahkemece davacının katkı payı gözönüne alınarak hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde karar vermiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. … ”

II-) Türk Kanunu Medenîsi:

Hükmün, Türk Kanunu Medenîsi’nde bir karşılığı bulunmamaktadır.

III-) Madde Gerekçesi:

Madde İsviçre Medenî Kanununun 197 nci maddesinde olduğu gibi eşlerin edinilmiş mallarının nelerden oluştuğunu hükme bağlamaktadır. Birinci fıkrada edinilmiş mallardan bazıları sayılmıştır. İlke olarak mal rejiminin devamı süresince ivazlı, yani bir karşılık ödemek suretiyle elde ettikleri tüm malvarlıkları edinilmiş mallardan sayılacaktır.

İkinci fıkranın (1) numaralı bendinde, bir eşin çalışmasının yani emeğinin karşılığı olarak elde ettiği tüm değerler hükme bağlanmıştır. (2) numaralı bentte bir eşe, sosyal güvenlik ve sosyal yardım kurum ve kuruluşları veya personele yardım amacı ile kurulmuş sandık benzerlerinin yaptığı ödemeler de edinilmiş mallar arasında sayılmıştır. Bu anlamda olmak üzere Emekli Sandığı, Sosyal Sigortalar Kurumu, yardımlaşma sandıkları gibi sosyal güvenlik kurumlarınca bir eşe ödenen tazminatlar ya da bağlanan aylıklar buraya girer.

İkinci fıkranın (3) numaralı bendinde, bir eşin çalışma gücünü kaybetmesi nedeniyle ödenen tazminatlar sayılmıştır. Bu anlamda olmak üzere bir iş kazası ya da trafik kazası sonucu çalışma gücünü tamamen veya kısmen kaybeden eşe ödenen tazminatlar edinilmiş mallardan sayılacaktır.

(4) numaralı bentte eşlerin kişisel mallarının gelirleri de edinilmiş mallar arasında sayılmıştır. Bu anlamda olmak üzere bir eşe miras yoluyla intikal eden ya da ikramiye olarak çıkan bir taşınmazın kira geliri, buraya dahildir.

(5) numaralı bent hükmü edinilmiş malların yerine ikame edilen değerleri de edinilmiş mal olarak korumaktadır. Bu anlamda olmak üzere edinilmiş bir malın bedel karşılığında elden çıkarılması hâlinde bu bedel; edinilmiş mal olan bir arsanın kat karşılığı inşaat sözleşmesine konu edilmesi sonucu edinilen bağımsız bölümler buraya girer. Aynı şekilde edinilmiş bir malın hasara uğraması ya da yok olması hâlinde bunun için ödenen tazminatlar da edinilmiş mal sayılacaktır.

IV-) Kaynak İsviçre Medenî Kanunu:

1-) ZGB:

II. Errungenschaft

Art. 197

1 Errungenschaft sind die Vermögenswerte, die ein Ehegatte während der Dauer des Güterstandes entgeltlich erwirbt.

2 Die Errungenschaft eines Ehegatten umfasst insbesondere:

1. seinen Arbeitserwerb;

2. die Leistungen von Personalfürsorgeeinrichtungen, Sozialversicherungen und Sozialfürsorgeeinrichtungen;

3. die Entschädigungen wegen Arbeitsunfähigkeit;

4. die Erträge seines Eigengutes;

5. Ersatzanschaffungen für Errungenschaft.

2-) CCS:

II. Acquêts

Art. 197

1 Sont acquêts les biens acquis par un époux à titre onéreux pendant le régime.

2 Les acquêts d’un époux comprennent notamment:

1. Le produit de son travail;

2. Les sommes versées par des institutions de prévoyance en faveur du personnel ou par des institutions d’assurance ou de prévoyance sociale;

3. Les dommages-intérêts dus à raison d’une incapacité de travail;

4. Les revenus de ses biens propres;

5. Les biens acquis en remploi de ses acquêts.

Copyright © 2017 - 2024 Prof. Dr. İlhan Helvacı. Tüm hakları saklıdır.
X