Sitemizde, siz misafirlerimize daha iyi bir web sitesi deneyimi sunabilmek için çerez kullanılmaktadır.
Ziyaretinize varsayılan ayarlar ile devam ederek çerez politikamız doğrultusunda çerez kullanımına izin vermiş oluyorsunuz.
X

Madde 300

3. Hak düşürücü süreler

3. Hak düşürücü süreler

Madde 300 - Tanıyanın dava hakkı, iptal sebebinin öğrenildiği veya korkunun etkisinin ortadan kalktığı tarihten başlayarak bir yıl ve her hâlde tanımanın üzerinden beş yıl geçmekle düşer.

İlgililerin dava hakkı, davacının tanımayı ve tanıyanın çocuğun babası olamayacağını öğrendiği tarihten başlayarak bir yıl ve her hâlde tanımanın üzerinden beş yıl geçmekle düşer.

Çocuğun dava hakkı, ergin olmasından başlayarak bir yıl geçmekle düşer.

Yukarıdaki süreler geçtiği hâlde gecikmeyi haklı kılan sebep varsa, sebebin ortadan kalkmasından başlayarak bir ay içinde dava açılabilir.

I-) Yargı Kararları:

1-) AYM, T: 25.12.2019, E: 2019/102, K: 2019/99:

Türk Medeni Kanunu’nun 300. maddesinin birinci fıkrasının Anayasa’nın 2., 5., l0., 13., 17. ve 36. maddelerine aykırılığı ileri sürülerek iptaline karar verilmesi talep edilmiştir. Bu talep Anayasa Mahkemesinin T: 25.12.2019, E: 2019/102, K: 2019/99 sayılı kararı ile reddedilmiştir:

“… 22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu’nun 300. maddesinin birinci fıkrasında yer alan “…her hâlde tanımanın üzerinden beş yıl…” ibaresinin fıkrada yer alan “…iptal sebebinin öğrenildiği…” ibaresi yönünden Anayasa’ya aykırı olmadığına ... oyçokluğuyla 25/12/2019 tarihinde karar verildi. …” (RG. 15.04.2020; S: 31100).

2-) Y. 2. HD, T: 02.06.2010, E: 2010/6778, K: 2010/10856:

“… Tanıyanın dava hakkı, iptal sebebinin öğrenildiği veya korkunun etkisinin ortadan kalktığı tarihten başlayarak bir yıl ve herhalde tanımanın üzerinden beş yıl geçmekle düşer (TMK. md. 300/1). Davacı, 2.10.1998 doğumlu Esra’yı 05.08.1999 tarihli tanıma senedi ile tanımış, tanımanın iptaline ilişkin bu dava ise 5 yıllık süre geçtikten sonra 19.1.2006 tarihinde açılmıştır. Gecikmeyi haklı kılan bir sebep de iddia ve ispat olunmamıştır (TMK.md.300/son). Mahkemece re’sen gözetilecek olan … hak düşürücü süre geçtikten sonra açılan davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır…”

3-) Y. 2. HD, T: 31.01.2005, E: 2004/15122, K: 2005/953:

Bkz. madde 294.

II-) Türk Kanunu Medenîsi:

Bu maddenin karşılığı için Türk Kanunu Medenîsi’nin iki hükmünü zikretmek gerekir:

1-) III. Refi

1– Ana veya çocuğun itirazı

Madde 293

Ana veya çocuk ve çocuğun vefatı halinde füruu, tanıyanın baba veya büyük baba olmadığı veya tanıma çocuk hakkında zararlı bulunduğu iddiasiyle, ıttılalarından itibaren üç ay içinde hâkime itiraz edebilirler.

Ahvali şahsiye memuru tanıyana yahut onun mirasçılarına itirazı bildirir. Bunlar üç ay içinde mahallî mahkemesine müracaatla, itirazın reddini isteyebilir.

2-) 2– Üçüncü şahsın itirazı

Madde 294

Gerek hazine gerek her hangi bir alâkadar, ıttıla tarihinden itibaren üç ay içinde salâhiyettar ahvali şahsiye memurunun bulunduğu mahal mahkemesinde; tanıma keyfiyetine itiraz edebilir. Muterizler, tanıyan kimsenin çocuğun baba veya babasının babası olmadığını veya tanımanın kanunen memnu bulunduğunu ispat mecburiyetindedirler.

Not: Türk Medenî Kanunu’nun 300. maddesi, Türk Kanunu Medenîsi’nin 293. maddesinin 1. fıkrasına ve 294. maddesinin 1. cümlesine tekabül etmektedir.

III-) Madde Gerekçesi:

Maddenin ilk üç fıkrası, içerik itibarıyla, İsviçre Medenî Kanununun 260c maddesinin ilk iki fıkrasının büyük oranda aynısıdır. Madde, tanımanın iptali davasının tâbi olduğu hak düşürücü süreleri düzenlemektedir.

Birinci fıkrada, tanıyanın iptal davası açma hakkının yanılma veya aldatmanın öğrenildiği veya korkunun etkisinin ortadan kalktığı tarihten başlayarak bir yıl ve herhalde tanımanın üzerinden beş yıl geçmekle düşeceği hükme bağlanmıştır.

İkinci fıkrada, ilgililerin davası hakkının hak düşürücü süreleri yine bir ve beş yıl olarak düzenlenmiş; bir yıllık sürenin davacının tanımayı ve tanıyanın çocuğun babası olamayacağını öğrendiği tarihten, beş yıllık sürenin ise yine tanıma tarihinden itibaren işlemeye başlayacağı belirtilmiştir.

Üçüncü fıkrada çocuğun dava hakkının ergin olmasından başlayarak bir yıl geçmekle düşeceği hüküm altına alınmıştır.

Son fıkrada ise, hak düşürücü süreler geçtiği hâlde davanın haklı bir sebeple açılamıyor olması durumu için, haklı sebebin ortadan kalktığı tarihten itibaren bir aylık ek süre tanınmaktadır. İsviçre Medenî Kanununun bu hükmünü karşılayan 260c maddesinin son fıkra hükmünde ise herhangi bir ek süreden söz edilmemektedir. Maddede, haklı sebep ortadan kalktıktan sonra davanın ne zamana kadar açılabileceğinin kanunda açıkça düzenlenmesi gerektiğinden hareketle, bir aylık bir süre belirlenmesi uygun görülmüştür.

IV-) Kaynak İsviçre Medenî Kanunu:

1-) ZGB:

3. Klagefrist

Art. 260c

1 Die Klage ist binnen Jahresfrist einzureichen, seitdem der Kläger von der Anerkennung und von der Tatsache Kenntnis erhielt, dass der Anerkennende nicht der Vater ist oder dass ein Dritter der Mutter um die Zeit der Empfängnis beigewohnt hat, oder seitdem er den Irrtum entdeckte oder seitdem die Drohung wegfiel, in jedem Fall aber vor Ablauf von fünf Jahren seit der Anerkennung.

2 Die Klage des Kindes kann in jedem Fall bis zum Ablauf eines Jahres seit Erreichen des Mündigkeitsalters erhoben werden.

3 Nach Ablauf der Frist wird eine Anfechtung zugelassen, wenn die Verspätung mit wichtigen Gründen entschuldigt wird.

2-) CCS:

3. Délai

Art. 260c

1 Le demandeur doit intenter l’action dans le délai d’un an à compter du jour où il a appris que la reconnaissance a eu lieu et que son auteur n’est pas le père ou qu’un tiers a cohabité avec la mère à l’époque de la conception, ou à compter du jour où l’erreur a été découverte ou de celui où la menace a été écartée, mais en tout cas dans les cinq ans depuis la reconnaissance.

2 Dans tous les cas, l’action de l’enfant peut encore être intentée dans l’année après qu’il a atteint l’âge de la majorité.

3 L’action peut être intentée après l’expiration du délai lorsque de justes motifs rendent le retard excusable.

Copyright © 2017 - 2024 Prof. Dr. İlhan Helvacı. Tüm hakları saklıdır.
X