Sitemizde, siz misafirlerimize daha iyi bir web sitesi deneyimi sunabilmek için çerez kullanılmaktadır.
Ziyaretinize varsayılan ayarlar ile devam ederek çerez politikamız doğrultusunda çerez kullanımına izin vermiş oluyorsunuz.
X

Madde 231

4. Artık değer

4. Artık değer

Madde 231 - Artık değer, eklenmeden ve denkleştirmeden elde edilen miktarlar da dâhil olmak üzere her eşin edinilmiş mallarının toplam değerinden bu mallara ilişkin borçlar çıkarıldıktan sonra kalan miktardır.

Değer eksilmesi göz önüne alınmaz.

I-) Yargı Kararları:

1-) Y. 8. HD, T: 14.11.2019, E: 2019/3221 K: 2019/10323:

“… boşanma dava dosyası arasında bulunan ve ilgili bankadan celp edilen kayıtlardan, davalı tarafından dava konusu taşınmazın edinilmesi sırasında ...’tan 10.12.2010 tarihinde 88.000 TL bedelli 48 ay vadeli konut kredisi kullanıldığı, boşanma dava tarihi olan 27.06.2012 tarihine kadar 18 taksidin ödendiği, 30 taksidin sonraya kaldığı anlaşılmaktadır. Ne var ki, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, ...’ın davalıya 10.12.2010 tarihinde 88.000 TL konut kredisi kullandırdığını beyan etmesine rağmen bu tarihli krediye ait bilgileri ve geri ödeme planını göndermemesi nedeniyle mal rejimi sona erdikten sonra davalının yükümlü olduğu kredi geri ödemesinin mevcut olup olmadığı, mevcutsa ne kadar olduğu gibi hususların dosyada bulunmadığı açıklanarak anılan kredi dikkate alınmaksızın hesaplama yapılmış ve davacının taşınmazın keşif tarihindeki değerinin yarısı oranında 116.641,75 TL katılma alacağı olduğu bildirilmiştir. Mahkemece, yukarıda açıklanan Dairemizin ilke ve uygulamalarına göre, tasfiyeye konu taşınmazın edinme tarihi itibariyle değeri göz önünde bulundurularak taşınmazın edinilmesinde kullanılan kredinin boşanma dava tarihine kadar ödenen ve boşanma dava tarihinden sonraya kalan taksit miktarları oranlama yapılmak suretiyle dikkate alınarak davacının katılma alacağının hesaplanması, gerekirse bu hususta konusunda uzman bilirkişiden Yargıtay’ın ve tarafların denetimine açık bilirkişi raporu alınarak hasıl olacak sonuca göre talep miktarı ve tarafların kazanılmış hakları da gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken, dosya içeriğine uygun düşmeyen bilirkişi raporu hükme esas alınarak karar verilmesi doğru olmamıştır. …”

2-) Y. 8. HD, T: 16.04.2019, E: 2017/13402, K: 2019/4165:

“… Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında somut uyuşmazlık incelendiğinde, tasfiyeye konu araç evlilik birliği içinde 17.400,00 TL bedelle 26.03.2010 tarihinde davalı kadın adına satın alınmış olup, boşanma dava dosyası içerisindeki kredi evraklarından bu alım bedelinin 15.100,00 TL’sinin 25.03.2010 tarihinde Denizbank’tan davalı adına çekilen ihtiyaç kredisi ile karşılandığı, 36 ay vadeli kredinin 7 adet taksitinin evlilik birliği içine, kalan taksitlerin ise mal rejiminin sona erdiği boşanma dava tarihinden sonraya isabet ettiği anlaşılmaktadır. Mahkemenin araçta davacının katılma alacağı hakkı olduğuna ilişkin tespiti yerinde olmuş ise de yapılan hesaplama dosya kapsamı ve yerleşik Daire uygulamasına uygun düşmemektedir.

Araç alımında davalı adına kredi kullanıldığı ve bir kısım kredi ödemelerinin mal rejimi sona erdikten sonra devam ettiği, dolayısıyla aracın borcu olduğu gözetilmeksizin hesap yapılması hatalı olmuştur. Mahkemece yapılacak iş, öncelikle araç alımında kullanılan kredi yönünden boşanmadan sonraya kalan taksit ( 29/36 ) oranı ile çekilen kredi miktarı çarpılmalı, bulunacak meblağın aracın edinme tarihindeki değeri içinde karşılık gelen orana dönüşümü gerçekleştirilmeli, bu oran ile aracın ( bozma ile güncelliğini yitireceğinden ) bozmadan sonra verilecek karara en yakın tarih itibariyle belirlenecek sürüm ( rayiç ) değeri çarpılmalı ve borç miktarı belirlenmelidir. Bu borç miktarı aracın tasfiye tarihindeki sürüm değerinden düşüldükten sonra kalan artık değer üzerinden talep miktarı ve temyiz edenin sıfatı gözetilerek katılma alacağı hesaplanmalıdır. …”

3-) Y. 8. HD, T: 08.06.2010, E: 2010/529, K: 2010/3086:

“… 1/4 … Ayşegül P.’e ait pay 03.08.2005 tarihinde edinilmiş mallara katılma rejimi geçerli olduğu dönemde davalı Ülgen B. (P.) tarafından satın alınmıştır. Bir eşin bütün malla(rı), aksi ispat edilinceye kadar edinilmiş mal kabul edilir (TMK.222/3). TMK’nın 6 ve 222. maddeleri gereğince herkes iddiasını kanıtlamakla yükümlüdür. Dava(lı), Ayşegül P.’e ait 03.08.2005 tarihinde aldığı 1/4 payı, kişisel malıyla aldığı(nı) kanıtlamadığı sürece aynı kanunun 222/son fıkrası gereğince edinilmiş mal olduğunun kabulü gerekir.

Şu halde; 03.08.2005 tarihinde Ayşegül P.’den davalı tarafından satın alınan 1/4 payı üzerinden TMK’(nu)n 231. maddesi gereğince dav(a)cıya düşen artık değerinin yani edinilmiş mallara katılma alacağının hesaplanması gerekir. Aynı kanunun 236. maddesi gereğince hesaplanacak artık değerin yarısı üzerinde davacının hakkı bulunmaktadır.

O halde mahkemece yapılacak iş; davacı vekilinin 16.10.2008 günlü yargıla(m)a oturumunda mülkiyet değil bedelin 1/2’sini istediği gözetilerek mahkemece eklenecek değerlerden (TMK m. 229) ve denkleştirmeden (MK m.230) elde edilen miktarlarda dahil olmak üzere davalı eşin edinilmiş mallarının (TMK m.219) toplam değerinden bu mallara ilişkin borçlar çıkarıldıktan sonra kalan artık değerin (TMK m.231) ya(rı)sı üzerinden (TMK m.236/1) tarafların kazanılmış hakları da göz önünde tutularak hüküm kurulması gerekmektedir. Somut olayda taşınmazın 3/4’ü yapılan satış ve devirlerle mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde davalıya geçmiş olduğundan edinilmiş mallara katılma rejimi döneminde 03.08.2005 tarihinde Ayşegül P. tarafından satılan 1/4 pay esas alınarak artık değerin hesaplanması ve bunun toplamı üzerinden ya(rısını)n edinilmiş mallara katılma alacağı olarak hüküm altına alınması gerekir. …”

Not: Bu yönde bkz. Y. 8. HD, T: 07.12.2009, E: 2009/2870, K: 2009/5842.

4-) Y. 2. HD, T: 25.03.2010, E: 2009/1722, K: 2010/5768:

“… Dava konusu araç edinilmiş maldır. (T.M.K. madde 219/1,5) Eşlerin kişisel malları ile edinilmiş malları, mal rejiminin sona ermesi anındaki durumlarına göre ayrılır. (T.M.K. madde 228/1) Mal rejiminin sona erdiği sırada mevcut olan edinilmiş mallar, tasfiye anındaki değerleriyle hesaba katılırlar. (T.M.K. madde 235/1)

Mal rejiminin sona ermesinden sonra kalan borcun davalı tarafından (kişisel kazancı ile) ödenmesi sebebiyle denkleştirme yapılması zorunludur. (T.M.K. madde 230/1)

Artık değer eklenmeden ve denkleştirmeden elde edilen miktarlarda dahil olmak üzere her eşin edinilmiş mallarının toplam değerinden bu mallara ilişkin borçlar çıkarıldıktan sonra kalan miktardır. (T.M.K. madde 231) Eş artık değerin yarısı üzerinde hak sahibidir. (T.M.K. madde 236)

Dava konusu araç, mal rejiminin sona erdiği tarihte mevcut olup, bunun tasfiye anındaki değeri 14000 TL., kalan borç miktarı 8481 TL.’dir. Bulunan bu miktarın aracın tasfiye anındaki değeri olan 14000 TL.’den düşülerek davacının katılma alacağının hesaplanması gerekir. Öte yandan aracın motorlu taşıtlar vergisi borcunun bulunduğu, bir kısmının 2.7.2007 tarihinde ödendiği, davalının bu borçları zamanında ödemeyerek gecikme faizine sebep olduğu, gecikme faizinden davacının sorumlu olamayacağı nazara alınarak; rejimin sona erdiği tarihten sonraki faiz dışında kalan yasal vergi borç miktarının da aracın tasfiye tarihindeki değerinden düşülmesi ile bulunan miktarın (artık değer) yarısı üzerinde (katılma alacağı) davacının hak sahibi olacağı gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. …”

5-) Y. 2. HD, T: 03.03.2008, E: 2008/896, K: 2008/2616:

“… Taraflar arasında 01.01.2002 tarihinden geçerli olmak üzere edinilmiş mallara katılma rejiminin (TMK.m.218-241) geçerli olduğu, tarafların 02.05.2006 günü kesinleşen karar ile boşandıkları ve aralarında geçerli edinilmiş mallara katılma rejiminin boşanma davasının açıldığı tarih olan 26.11.2004 günü sona erdiği (TMK.m.225/2) anlaşılmaktadır. …

Davacı kadın davalı kocanın edinilmiş malları üzerinden katılma alacağı (TMK.m.231) isteminde bulunmuştur.

Mahkemece yapılacak iş; eklenecek değerlerden (TMK.m.229) ve denkleştirmeden (TMK.m.230) elde edilen miktarlar da dâhil olmak üzere davalı kocanın edinilmiş malların (TMK.m.219) toplam değerinden bu mallara ilişkin borçlar çıkarıldıktan sonra kalan artık değerin (TMK.m.231) yarısı üzerinden (TMK.m.236/1) tarafların kazanılmış hakları da dikkate alınarak hüküm kurmaktan ibarettir …”

II-) Türk Kanunu Medenîsi:

Hükmün, Türk Kanunu Medenîsi’nde bir karşılığı bulunmamaktadır.

III-) Madde Gerekçesi: 

Madde İsviçre Medenî Kanununun 210 uncu maddesini karşılamaktadır.

Madde artık değerin nasıl hesaplanacağını düzenlemektedir. Birinci fıkrada artık değerin, eklemelerden ve denkleştirmeden sonra elde edilecek miktarlar da katılmak suretiyle her eşin edinilmiş mallarının toplam değerinden bu mallarla ilgili borçlar çıktıktan sonra kalan miktardan ibaret olduğu belirtilmiştir.

İkinci fıkra, yapılacak hesaplama sonucu edinilmiş mallarla ilgili bir artık değerin ortaya çıkmaması hâlinde yani değerdeki eksilme hâlinde bunun nazara alınmayacağını öngörmüştür.

IV-) Kaynak İsviçre Medenî Kanunu:

1-) ZGB:

4. Vorschlag

Art. 210

1 Was vom Gesamtwert der Errungenschaft, einschliesslich der hinzugerechneten Vermögenswerte und der Ersatzforderungen, nach Abzug der auf ihr lastenden Schulden verbleibt, bildet den Vorschlag.

2 Ein Rückschlag wird nicht berücksichtigt.

2-) CCS:

4. Bénéfice

Art. 210

1 Des acquêts de chaque époux, réunions et récompenses comprises, on déduit toutes les dettes qui les grèvent pour dégager le bénéfice.

2 Il n’est pas tenu compte d’un déficit.

 


Copyright © 2017 - 2024 Prof. Dr. İlhan Helvacı. Tüm hakları saklıdır.
X