b. Yüklü taşınmazın bölünmesi
b. Yüklü taşınmazın bölünmesi
Madde 793 - Yüklü taşınmazın parsellere bölünmesi hâlinde kural, irtifak hakkının her parsel üzerinde devam etmesidir.
Ancak, irtifak hakkı belirli parseller üzerinde kullanılmıyorsa, durum ve koşullara göre de kullanılamayacaksa, bu parsellerin maliklerinden her biri, kendi taşınmazı üzerindeki irtifak hakkının terkinini isteyebilir.
Tapu sicil memuru, bu istemi irtifak hakkı sahibine bildirir ve onun bir ay içinde itiraz etmemesi hâlinde irtifak hakkını terkin eder.
I-) Yargı Kararları:
1-) YHGK, T: 16.04.2008, E: 2008/18-316, K: 2008/331:
“… Dava, kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmaz malın idare adına tescili istemine ilişkindir.
Davacı vekili; müvekkili idare tarafından trafo yeri için kamulaştırılan davalılara ait 2010 ada 1 parsel sayılı taşınmaza idarece belirlenen değer üzerinden pazarlıkla satın alma yolu denenmiş olmasına rağmen, takdir edilen bedelin davalılar tarafından kabul edilmemesi nedeniyle anlaşma sağlanamadığını ileri sürerek, kamulaştırma bedelinin tespiti ile taşınmazın müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili; arsa niteliğinde ve çok kıymetli bir konumda bulunan dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin metrekarede 60.000.000 TL olarak tespiti ile davacıdan tahsiline karar verilmesini cevaben bildirmiştir.
Mahkemenin, dava konusu taşınmazın tapu kaydında ÇEAŞ lehine yazılı irtifak hakkının, taşınmazın değerine olumsuz etkisini gözönünde bulundurmadan bedel tespiti cihetine giden bilirkişi raporunu benimsemek suretiyle “davanın kabulüne” dair verdiği karar, Özel Daire’ce yukarıda yazılı nedenle bozulmuş; yerel mahkemece “taşınmazın imar uygulamasına tabi tutulmadan önce ÇEAŞ lehine tesis edilen irtifak hakkının kadastrol parsel kaydına şerh verildiği ve irtifak nedeniyle fiilen enerji nakil hattının geçirildiği, yükümlü taşınmazın ifraz ve imar uygulaması sonucu oluşan dava konusu 2010 ada 1 numaralı parsel kaydına bu şerhin intikal ettirilmiş olmasına karşın, kadastrol kök parselden geçirilen enerji nakil hattının dava konusu parsel üzerinde değil ifraz sonucu oluşan başka bir parselde kaldığının keşfen belirlendiği, bu aşamadan sonra irtifak nedeniyle 1 numaralı parselden enerji nakil hattı geçirilmesi olanağı bulunmadığından irtifak nedeniyle değer düşüklüğünün bedele yansıtılmasının gerekmediği” gerekçesiyle direnme kararı verilmiştir.
Özel Daire ile yerel mahkeme arasındaki uyuşmazlık; tapuda Çukurova Elektrik A.Ş. lehine kayıtlı bulunan irtifak hakkının devam edip etmediğinin ve bu hakkın kaldırılmasına dair herhangi bir işlem bulunup bulunmadığının araştırılması ve sonucuna göre, irtifak nedeniyle değer düşüklüğünün taşınmazın kamulaştırma bedeline yansıtılmasının gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.
... Bu noktada, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 4. maddesinde, kamulaştırma amacının elde edilmesi için yeterli olduğu takdirde taşınmazın belirli bir kısmı, yüksekliği, derinliği veya kaynaklar üzerinde kamulaştırma yolu ile irtifak kurulabileceği belirtildiğinden; kamulaştırmanın (tamamlanması ile irtifak hakkının doğduğu ve sonradan yapılacak tescilin açıklayıcı mahiyette bulunduğu kuşkusuzdur. ...)
Burada önemle vurgulanmalıdır ki; irtifakın kullanılması, fiilen yüklü taşınmazın bir kısmında söz konusu olsa dahi, yük bütün taşınmaz üzerinedir. Keza irtifak hakkı yararlanan taşınmazın bir kısmının ihtiyaçları için kurulmuş olsa dahi, taşınmazın tümü lehine mevcuttur. İrtifak bölünmez bir haktır. ...
İrtifak hakkı, tapu sicilindeki kaydın terkini veya yüklü ya da yararlanan taşınmazın yok olması ile sona erebileceği (MK m. 783) gibi, sözleşmede öngörülen sürenin dolması da bir sona erme sebebidir. Tüm bunların dışında, irtifak hakkının sağladığı yarar büsbütün ortadan kalkmış ya da bu hakkın, doğurduğu yüke oranla pek az çıkar sağlamış olması durumunda, irtifakın terkini için istemde bulunulabileceği Medenî Kanun’un 785. maddesinde öngörülmüştür.
İrtifakın sağladığı yararın kaybı sebebiyle terkini talep kuralının bazı uygulama halleri Medenî Kanun’un 793. maddesinde ayrıca düzenlenmiş; “Yüklü taşınmazın bölünmesi” başlığını taşıyan anılan maddede, “Yüklü taşınmazın parsellere bölünmesi halinde kural, irtifak hakkının her parsel üzerinde devam etmesidir.
Ancak, irtifak hakkı belirli parseller üzerinde kullanılmıyorsa, durum ve koşullara göre de kullanılamayacaksa, bu parsellerin maliklerinden her biri, kendi taşınmazı üzerindeki irtifak hakkının terkinini isteyebilir.
Tapu sicil memuru, bu istemi irtifak hakkı sahibine bildirir ve onun bir ay içinde itiraz etmemesi halinde irtifak hakkını terkin eder.” hükmü öngörülmüştür.
Bu açık hüküm karşısında; somut olayda olduğu gibi, yükümlü taşınmazın parsellenmesi halinde, irtifak hakkı her parsel üzerinde eskisi gibi kalacaktır. Diğer bir ifadeyle, yüklü taşınmazın bölünmesi sonunda meydana gelen bütün parsellerin irtifak hakkıyla yüklü kalması, asıldır. Burada, az yukarıda değinilen, irtifakın bölünmezliği prensibi söz konusudur. Böylece oluşan her parsel üzerinde irtifak hakkı sahibi, irtifak hakkından kaynaklanan yetkilerini kullanabilecektir.
Şu kadar ki, irtifak hakkı yalnız bölünen bir parsel üzerinde yük teşkil ediyor, hak ancak bu parsel üzerinde kullanılıyorsa, diğer yüklü parsellerin maliklerinden her biri, kendi parsellerinden irtifakın terkinini talep edebilir (MK m. 793/2). Terkin talebi tapu memurluğuna yapılır ve irtifak hakkı sahibine tebliğ edilir. Bir ay içinde itiraz olunmazsa tapu memuru terkini yapar (MK m. 793/3). İtiraz halinde, yüklü parsel maliki mahkemeye başvurarak Medenî Kanun’un 785. maddesi uyarınca bir terkin kararı almalıdır. ….
Medenî Kanun’un 793. maddesinde (eski TKM m. 716) bir yüklü taşınmazın bölünmesi öngörülmüş olduğundan ve hukuki tarifine göre yüklü taşınmaz bölünürse, ancak bir irtifak hakkı var olabileceğinden genel olarak bütün irtifak haklarına bu madde uygulanabilir ...
Sonuç olarak, Türk Medenî Kanunu’nun 793. maddesine göre, yüklü taşınmazın bölünmesi halinde, irtifakın, ortaya çıkan bütün parsellerin her biri üzerinde yük olarak devam ettiği, salt ifraz ve taksim nedeniyle irtifak hakkının son bulmayacağı; bu hak, ortaya çıkan parsellerden bir ya da birkaçı üzerinde fiili olarak kullanılmasa dahi, tapudan terkin edilmedikçe bu parsellerin irtifak hakkıyla yüklü kalacağı, her türlü duraksamadan uzaktır.
Tüm bu açıklamalar ışığında somut durum değerlendirildiğinde; davalılar adına müşterek mülkiyet üzere kayıtlı bulunan ve 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 18. maddesi uyarınca ifraz ve imar uygulaması sonucu oluşa metrekare yüzölçümündeki 2010 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tamamının trafo yeri için davacı idarece kamulaştırıldığı ve taşınmaz kaydında, 216 metrekarelik kısım üzerinde ÇEAŞ lehine 21.05.1974 tarihli irtifak şer(h)inin bulunduğu anlaşılmaktadır. Yargılama sırasında fen bilirkişiden alınan krokili raporda, enerji nakil hattının kamulaştırılan 1 numaralı parsel üzerinden (d)eğil, taşınmazın güney batı sınırının dışından geçirildiği ifade edilmiştir.
Az yukarıda değinildiği üzere, ÇEAŞ lehine irtifak tesis edilen taşınmazın ve imar uygulaması nedeniyle bölünmesi sonunda meydana gelen dava konusu 1 numaralı parsel üzerinde irtifak, dosyada mevcut kayıtlara göre yük olarak devam etmektedir. Ne var ki mahkemece, yükümlü taşınmazın ifraz ve imar uygulamasına tâbi tutulmadan önceki kayıt ve belgeleri irtifak hakkını gösterir şekilde getirtilmemiş ve bu hakkın kaldırılmasına dair herhangi bir işlem yapılıp yapılmadığı araştırılmadan, eksik inceleme ile salt çap üzeri den değerlendirme yapılmak ve anılan fen bilirkişi raporu esas alınmak suretiyle, ifraz sonucu oluşan 1 numaralı parselde irtifak hakkının devam etmediği sonucuna ulaşılmıştır.
… O halde; yerel mahkemece bu gerekliliklere uyulmaksızın, eksik inceleme ve hatalı değerlendirme sonucu verilen önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Direnme kararı bu nedenle bozulmalıdır. …”
II-) Türk Kanunu Medenîsi:
b) İrtifak hakkiyle mukayyet olan gayrimenkulün taksimi
Madde 716
Tahmil edilen gayrimenkul taksim olundukta, asıl olan, irtifak hakkının her kısımda devamıdır. Şu kadar ki irtifak hakkı, fiilen bir kısım üzerinde kullanılmaz veya kullanılamaz ise o kısmın sahibi irtifak hakkının kendi mülkünden terkin olunmasını talep edebilir. Tapu idaresi, bu talebi irtifak hakkı sahibine tebliğ eder ve bir ay içinde itiraz olunmazsa terkini yapar.
III-) Madde Gerekçesi:
Yürürlükteki Kanunun 716 ncı maddesini karşılamaktadır.
Hüküm değişikliği yoktur. Madde İsviçre Medenî Kanununun 744 üncü maddesine uygun olarak, üç fıkra hâlinde düzenlenmiştir. Kenar başlıklarıyla birlikte mehaz hüküm de göz önünde tutularak, arılaştırılmak suretiyle yeniden kaleme alınmıştır. Bu bağlamda, bir önceki maddede olduğu gibi, “fiilen bir kısım üzerinde kullanılmaz veya kullanılamaz ise” yerine “irtifak hakkı belirli parseller üzerinde kullanılmıyorsa, durum ve koşullara göre de kullanılamayacaksa” denilmiştir. Maddede “parsel” deyiminin kullanılış amaç ve nedeni 792 nci maddenin gerekçesinde açıklandığından burada tekrara gerek duyulmamıştır.
IV-) Kaynak İsviçre Medenî Kanunu:
1-) ZGB:
b. Des belasteten Grundstückes
Art. 744
1 Wird das belastete Grundstück geteilt, so besteht die Last in der Regel auf allen Teilen weiter.
2 Wenn jedoch die Dienstbarkeit auf einzelnen Teilen nicht ruht und nach den Umständen nicht ruhen kann, so ist jeder Eigentümer eines nicht belasteten Teiles berechtigt, zu verlangen, dass sie auf seinem Grundstücke gelöscht werde.
3 Der Grundbuchverwalter teilt dem Berechtigen das Begehren mit und nimmt die Löschung vor, wenn dieser binnen Monatsfrist nicht Einspruch erhebt.
2-) CCS:
b. Du fonds servant
Art. 744
1 Si le fonds servant est divisé, la servitude continue, dans la règle, à en grever chaque parcelle.
2 Toutefois, si la servitude ne s’exerce pas et ne peut s’exercer en fait sur certaines parcelles, chaque propriétaire de celles-ci peut demander qu’elle soit radiée sur son fonds.
3 Le conservateur du registre foncier communique cette demande à l’ayant droit; il opère la radiation, faute par ce dernier de faire opposition dans le mois.
Not: İsviçre Medenî Kanunu’nun 744. maddesi 11.12.2009 tarihli Federal Kanun ile 01.01.2012 itibariyle yürürlükten kaldırılmıştır.