1. Hâller
II. Tescile tâbi kanunî ipotekler
1. Hâller
Madde 893 - Aşağıdaki alacaklılar, kanunî ipotek hakkının tescilini isteyebilirler:
1. Satıştan doğan alacağı için satılan taşınmaz üzerinde satıcı,
2. Elbirliği ortaklığına giren taşınmazlarda paylaşmadan doğan alacakları için birlikte mirasçı olanlar veya diğer elbirliği ortakları,
3. Bir taşınmaz üzerinde yapılan yapı veya diğer işlerde malzeme vererek veya vermeden emek sarf ettikleri için malzeme ve emek karşılığı olarak malik veya yükleniciden alacaklı olan alt yüklenici veya zanaatkârlar.
Alacaklıların, bu kanunî ipotek hakkından önceden feragat etmeleri geçerli değildir.
I-) Yargı Kararları:
1-) YHGK, T: 08.11.2006, E: 2006/15-702, K: 2006/691:
“... Davada eser bedelinin icra takibine konu edilmesine rağmen tahsil edilemediği ve davacının sözleşme konusu işi tamamlamasına fırsat verilmeden iş yerinden zorla çıkartıldığı ileri sürülerek davalı Belediye’ye ait iş yerinin davacıya teslimine ve belediyenin bu yerden tahliyesine karar verilmesi istenmiş, mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Dava bedel karşılığı eser sözleşmesinden kaynaklanmıştır. Bu tür akitler tek taraflı irade beyanı ile sonlandırılabilen akitlerdendir. Davacı yüklenici iş yerinden zorla çıkartılmış olmakla akdin fiilen fesh edilmiş olduğunun kabulü gerekir. Bu durumda davacı yüklenici şartları varsa yaptığı işten dolayı hak kazandığı bedelin ödenmeyen kısmını ve haksız fesih nedeniyle kendisine yaptırılmayan (kalan) işlerden dolayı uğradığı kazanç kaybını talep edebilir. Açılan dava yüklenicinin alacağı için hapis hakkının kullanılması olarak düşünülse bile iş yeri davacı elinde olmadığından hapis hakkının kullandırılması sözkonusu edilemez. Öte yandan yüklenicinin TMK.nun 893. vd. maddeleri uyarınca kanunî ipotek hakkı bulunmakta ise de bu davada böyle bir isteme yer verilmediğinden hukuki dayanağı olmayan davanın reddi yerine mülkiyet hakkına sahip davalı belediyenin binadan tahliyesine karar verilmesi doğru olmamış kar(ar)ın bozulması uygun görülmüştür,
Gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir. ...
… önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. ...”
2-) Y. 15. HD, T: 18.02.2008, E: 2006/6606, K: 2008/960:
“... Dava, eser sözleşmesine dayalı alacağın tespitiyle, kanuni ipotek tesisi ve ilgili tapulara tescili istemiyle açılmıştır.
Davalı, husumet yöneltilemeyeceği gibi hak düşürücü sürenin geçtiğini, tescil koşullarının oluşmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüyle, davacının dava dışı Orteks-Orkide Yatırım ve İnş. San. ve Tic. A.Ş. den 195.000,00 YTL alacağının bulunduğunun tespitine bu bedeli karşılamak üzere Türk Medeni Kanunu’nun 893/3. maddesince davalı adına kayıtlı bağımsız bölümler üzerine davacı lehine kanuni ipotek hakkının tapuya tesciline karar verilmiş, karar taraflar vekillerince temyiz edilmiştir. …
Davalı kooperatifin temyiz itirazlarına gelince;
Davaya konu alacak, davalının inşaatlarının yapımını yükümlenen dava dışı Orteks-Orkide Ltd. Şti. ile davacı arasında imzalanan 22.07.2003 günlü 7625 adet kapı kanadı imali ve montajı sözleşmesinden kaynaklanmıştır. Kısaca, davacı alt yüklenicidir.
Türk Medeni Kanunu’nun 893/3. maddesi hükmünce, bir taşınmaz üzerinde yapılan yapı veya diğer işlerde malzeme vererek veya vermeden emek sarf ettikleri için malzeme ve emek karşılığı olarak malik veya yükleniciden alacaklı olan alt yükleniciler kanuni ipotek hakkının tescilini isteyebilir. Aynı Yasa’nın 895. maddesi hükmünce de, tescilin yüklenilen işin tamamlanmasından başlayarak üç ay içinde yapılmış olması ve tescilin yapılabilmesi için alacağın malik tarafından kabul edilmiş veya mahkemece karara bağlanmış olması şarttır. Taraflar alacak miktarında veya teminat hakkında anlaşamazlar ise TMK’ nın 1011. maddesi (Eski 921. madde) uyarınca geçici tescil şerhi verilmesini isteyebilir. … Ancak geçici tescil isteminin de işin tamamlanmasından başlayarak üç ay içinde yapılmış olması şarttır.
Somut olaya gelince, alt yüklenici davacının alacak miktarı hususunda taraflar uyuşamadıkları gibi mahkemece de karara bağlanmış değildir. Kısaca alacağın miktarı tartışmalıdır. Alacağın dayanağı imalat 22.01.2004 tarihinde teslim edildiğine göre bu tarihten itibaren üç aylık süre içinde geçici tescil istenildiği iddia olunmadığından işbu davada üç aylık süre de açılmadığından dinlenebilme koşullarının gerçekleştiğinden söz edilemez. Bu halde açıklanan tüm bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesi gerekirken hukuki yorumlamada yanılgıya düşülerek kabul edilmesi usul ve yasaya aykırı olmuş, kararın bozulması uygun bulunmuştur. ...”
Not: Karar için ayrıca bkz. madde 895.
3-) Y. 1. HD, T: 05.05.2005, E: 2005/4672, K: 2005/5674:
Bkz. madde 894.
II-) Türk Kanunu Medenîsi:
D KANUNİ İPOTEKLER
I. Tescil Edildiği Halde
1- Şartları
Madde 807
Aşağıdaki kimseler, kanuni bir ipoteğin tescilini istiyebilirler:
1- Sattığı gayrimenkul üzerinde semeni temin için satıcı1.
2- Taksimden münbais matlubat için, evvelce beyinlerinde müşterek olan gayrimenkul üzerinde mirasçılar ve hissedarlar.
3- Bir gayrimenkul üzerindeki inşaat yahut ameliyatta malzeme vererek veya vermiyerek çalışmış olmaları hasebiyle malik veya müteahhit zimmetinde tahakkuk eden alacakları için o gayri menkul üzerinde bu müteahhit ve işçiler.
Kanunun bu suretle kendilerine ipotek hakkı tanıdığı kimselerin evvelce yapılmış bir mukavele ile işbu haklarından feragatleri, muteber değildir.
III-) Madde Gerekçesi:
Yürürlükteki Kanunun 807 nci maddesini karşılamaktadır.
Maddeyle tescile tâbi olan kanunî ipotek hakları belirtilmektedir. Madde 1984 tarihli Öntasarının 811 inci maddesinden alınmıştır. l inci bentte yürürlükteki metindeki “semen” sözcüğü yerine “satışdan doğan alacak” ve 2 nci bentte de, eski metindeki ifade yerine diğer maddelerle terim birliğini sağlamak için “elbirliği ortaklığına giren taşınmazlarda paylaşımdan doğan alacaklar için ...” ifadesi konulmuştur. 3 üncü bentte “müteahhit” sözcüğü yerine “yüklenici”, “işçi” yerine de bilinçli olarak kaynak Kanunda olduğu gibi “zanaatkarlar” (Handwerker, les artisans) kelimesi kullanılmıştır. Bununla ipotek isteyebilecek kişilerin, işçiler gibi hizmet akdi ile değil, eser sözleşmesi ile çalışan kişiler olması gerektiği anlatılmak istenilmiştir.
IV-) Kaynak İsviçre Medenî Kanunu:
1-) ZGB:
II. Mit Eintragung
1. Fälle
Art. 837
1 Der Anspruch auf Errichtung eines gesetzlichen Grundpfandes besteht:
1. für die Forderung des Verkäufers an dem verkauften Grundstück;
2. für die Forderung der Miterben und Gemeinder aus Teilung an den Grundstücken, die der Gemeinschaft gehörten;
3. für die Forderungen der Handwerker oder Unternehmer, die zu Bauten oder andern Werken auf einem Grundstücke Material und Arbeit oder Arbeit allein geliefert haben, an diesem Grundstücke, sei es, dass sie den Grundeigentümer oder einen Unternehmer zum Schuldner haben
2 Auf diese gesetzlichen Grundpfandrechte kann der Berechtigte nicht zum voraus Verzicht leisten.
2-) CCS:
II. Avec inscription
1. Cas
Art. 837
1 Peuvent requérir l’inscription d’une hypothèque légale:
1. Le vendeur d’un immeuble, sur cet immeuble, en garantie de sa créance;
2. Les cohéritiers et autres indivis, sur les immeubles ayant appartenu à la communauté, en garantie des créances résultant du partage;
3. Les artisans et entrepreneurs employés à des bâtiments ou autres ouvrages, sur l’immeuble pour lequel ils ont fourni des matériaux et du travail ou du travail seulement, en garantie de leurs créances contre le propriétaire ou un entrepreneur.
2 L’ayant droit ne peut renoncer d’avance à ces hypothèques légales.
Not: İsviçre Medenî Kanunu’nun 837. maddesi 11.12.2009 tarihli Federal Kanun ile 01.01.2012 itibariyle değişikliğe uğramıştır. Kaynak hükmün 1. fıkrasının 3. bendinde yapılan değişikliğe göre:
Binaların veya diğer yapı eserlerinin kurulmasında ya da yıkılmasında, ısıtma sistemlerinin montajında, bir kazının güvenliğinde veya benzeri diğer çalışmalarda malzeme ve emek ya da sadece emek sarf ederek istihdam edilen yüklenici ve zanaatkârlar taşınmaz ile ilgili bu alacakları bakımından taşınmaz üzerinde kanundan doğan ipotek hakkının tapu siciline tescilini talep edebileceklerdir. Borçlunun taşınmazın maliki veya kiracısı, hasılat kiracısı ya da taşınmaz üzerinde hak sahibi olan bir başka kişi olması veya müteahhit ya da zanaatkâr olması önem arz etmez.
Kaynak hükmün 2. fıkrasında yapılan değişikliğe göre eğer alacağın borçlusu, taşınmazın kiracısı, hasılat kiracısı veya taşınmaz üzerinde hak sahibi olan bir diğer kişi ise, yüklenici ve zanaatkarlar kanundan doğan ipoteğin tescilini talep etme hakkını ancak taşınmazın malikinin bu çalışmaların icrasına izin vermiş olması halinde haizdir.
1 743 sayılı Türk Kanunu Medenîsi’nin 807. maddesinin Düstur’da yayınlanan ilk metninde yer alan “… bayi …” ifadesi 1424 sayılı ve 18.04.1929 tarihli İcra ve İflâs Kanunu’nun 343. maddesi uyarınca “… satıcı …” şeklinde değiştirilmiştir (RG. 04.05.1929; S: 1183).